İllüzyonlar ve Mantarlar – 1. Elbet Var Bir Anlamı – Onur Sakarya

Bu Çağ Dergi > Genel

İllüzyonlar ve Mantarlar – 1. Elbet Var Bir Anlamı – Onur Sakarya

Bana doğru yansıyan uzay, içime göçen, ağzımdan sonsuza inen, ellerimi şarap yapan bir tuhaf döngüye dönüşüyor. Sanki dünyanın tavanına çakılmış bir salıncakta sallanıyorum. Bir ileri bir geri, hiç durmadan, hiç bitmeyecek gibi olan, rüzgârı alnımı yalayan, aşkın ilk hali, bebeğin ilk gülüşü, topların ateşlendiği, gemilerin yakıldığı, mahpushanelerin bir çift göze dönüştüğü kapalı bir kutuda. Bu […]

Devamını Okuyun

Kara Müjdeciler – Cesar Vallejo

Öyle sert yumrukları vardır ki hayatın… Haberim yok! Tanrının nefretinden fışkırıyor gibi, sanki, onları yemek, çekilen her acının anaforu ruhun kuyusuna yığılıyor… Haberim yok!   Azlar, ama gene de varlar… Karanlık oyuklar açıyorlar en amansız yüzde ve en güçlü sırtta. Belki de barbar Attila’nın kırbaçları onlar, yahut kara müjdecileri Ölümün bize gönderdiği.   Onlar ruhun […]

Devamını Okuyun

Şiir ve Hakikât İlişkisi: Hakiki Söz

Benim ve kızımın teyzoşu Tebessüm Ayşe Sarp için   Hakikat x Gerçeklik Hakiki x Sahte Örtüşme x Örtüşmezlik Yaşantı x Kurgu Yaşantıların kurgulanması Kurgulanmış yaşantı   Hakikat ne ola ki? Onu nasıl tanımlayabiliriz. Ben bunun içinden şöyle çıktım: Hakikat, biçim ile öz’ün tam olarak, hiçbir fire vermeksizin, en ufak bir boşluk bırakmaksızın tam olarak örtüşmesidir. […]

Devamını Okuyun

Eğer – İlhami Batı

Üzüm dalında kurusaydı  Üzüm dalında kurur diye atasözü olurdu   Bak bu yarayı aldırma yerinden  Duygularını çarpıtma bıçaksız bir çekmecenin olduğu mutfakta  Ağzını açtığında diline kıymık batan herkes haklıdır şu dünyada  Üstelik tanrı kendine o dünyayı şiirin şairine şiir olarak geldiği gibi  Tamam dur bir dakika:  Yaralı attır deliler: vurulmalılar  Alacalıdır bol hecelidir   Demir […]

Devamını Okuyun

Her Gün Öleceğime Bir Gün Ölürüm

Tabii ki bu öz Batı rasyonalizminin (akla uygun düşünme tarzının) bakış açısına uygun değil. Bu ancak Doğu’nun (Türkiye dahil) düşünmesinin ve ruh halinin bir ifadesi. Her gün didik didik, parça parça öldürülmektense isyan ederek öleceksem hemen ölürüm. Bu Doğulu bir tavırdır ve ben bundan yanayım.   İsrail-Filistin savaşında da tamamen Hamas’ı destekledim ve Hamas’ı hiçbir […]

Devamını Okuyun

Kurgu İnsan’ın İnşası

Dünya benim tasarımımdır. Schopenhauer Ben kendimin cinsiyim; normsuz, yasasız ve örneksizim. Stirner   Buraya kadar açık bir niyet mektubu ve otobiyografik öğelerle başlayıp devamında mizahtan el alarak dar alan ve zamanlara hapsolmuş yaşama biçimlerine, kof siyasi faaliyetlerin hangi araçlar ve söylem biçimleriyle yol aldığına, anlamın kaypaklığına, nasıl ve kim tarafından kurulduğuna bağlı olarak gelişen yapısına […]

Devamını Okuyun

Yazının Ekonomi Politiğine İçerden Bir Bakış

Waldo’da yazmıştım, “şairliğim maliyet meselesidir” diye.  Çünkü resim için boya parası lazımdı, müzisyen olmam için dünya kadar paralar lazımdı. Onun için şiiri seçtim, özel bir donanım gerekmiyordu. İsmet Özel   Aç kalmak pahasına vazgeçmeyeceğim etkinlik nedir? Etkinlik diyorum çünkü yazmak düpedüz bir etkinlik ve şenlik halidir. Yirmili yaşlarımda bu soruyu çok sorardım kendime. İstanbul’da flanör […]

Devamını Okuyun

Varoluşta Kayıt Dışı: Gözetim Kapitalizmi Bize Ne Yaptı? – Üzeyir Batuhan Günay

Artık bilgisayarlar birbirleriyle konuştuğuna göre, bu internet ağı, kapitalizmi devirmeyi imkansız hale mi getirecek? Yoksa sonunda Aşil topuğunu ortaya çıkarabilir mi?[1] Surveillance… Gözetim… Fransız Devrimi sonrasında devlet ya da devlet aygıtlarının baskısını anlatan bu kelime artık yoğun bir şekilde hayatımıza dahil oluyor. Surveillance, “Sur- (üstünde, üzerinde) + veiller (göz kulak olmak, bekçilik yapmak, izlemek)” köklerinden […]

Devamını Okuyun

Kadife Beyefendi Erik Satie’nin “Tuhaf” Yaşamı ve Ölümü

Bugün, müzik tarihinin en ilginç ve sıra dışı figürlerinden biri olan Fransız besteci, piyanist ve yazar Alfred Éric Leslie Satie’nin doğum günü (17 Mayıs 1866-1 Temmuz 1925)… Erik Satie, müzik tarihine yalnızca eserleriyle değil, aynı zamanda yaşam tarzı, düşünsel dünyası ve ölümünün ardında bıraktığı sırlarla da kazınmış tuhaf bir figürdür. “Kadife Beyefendi” olarak anılması boşuna […]

Devamını Okuyun

YAZININ JANTİLEŞTİRİLMESİ – DEFTER VE METİS ÇEVRESİ ELEŞTİRİSİ

    Yıllardır Defter dergisi ve ona bağlı olarak Metis Yayınları’nın edebiyatımızda ve düşünce hayatımızda neyi temsil ettiğini, tavrı ve kendini gösterme biçimiyle ne demeye çalıştığını, ne anlama geldiğini düşündüm, bunlar üzerinde dünü anlamaya çalıştım. Ve yıllardır da bu konuda bir yazı yazmak, düşüncelerimi ortaya koyma arzusu duyuyordum. Öyle ya, 80 sonrasında yayın hayatına başlayan […]

Devamını Okuyun