Metin Kaygalak ile Söyleşi – Zafer Zorlu

Bu Çağ Dergi > Genel >

Metin Kaygalak ile Söyleşi – Zafer Zorlu

“Benimkisi Batı’nın karşısına konumlanmış Doğu değil; kaybın Doğu’su, kayıp aydınlanmanın.”   Başından itibaren bir ısrarın, yeni bir söyleyiş arayışının poetikasını sürdürdü Kaygalak. Kendisinden sonra gelen birçok genç şairi de etkiledi. Başlangıçta varlık sorunsalını merkeze alan, kültürel mistisizmin olanağında şiirlerini okuduğumuz Kaygalak, son iki kitabında, daha tanımlı, özneleri ve coğrafyası olan bir dille çıktı karşımıza. Ortodoks Oğlanlar […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 4 – Ernest Hemingway

Hemingway, tüm yetişkinliği boyunca günün ilk ışıklarıyla uyanmış, beş buçuk altı gibi yataktan kalkmıştır. Akşamdan kalma olduğunda bile bu alışkanlığından vazgeçmemiştir. Oğlu Gregory, babasının alemlerden hiç etkilenmediğini hatırlar: “Babam daima çivi gibiydi; ses geçirmez bir odada gözünde uyku bandıyla bebekler gibi uyuduğunu sanırdınız.” 1958’de The Paris Rewiew’a verdiği bir röportajda Hemingway sabahın ilk saatlerinin önemini […]

Devamını Okuyun

Salah Birsel Şiiri Online mı? – Mehmet Öztek

  Salah Birsel, 1947-1972 yılları arasında yayımladığı ilk beş ve 1993’ten sonra yayımladığı dokuz1 şiir kitabı ile Türk şiirine hatırı sayılır bir miras bırakmış şairlerimizdendir. Haydar Haydar’dan (1972) sonra 1993’e kadar günlük ve özellikle deneme türünde çokça yazmasına rağmen şiir kitabı yayımlamamış olması, Birsel şiirinin günümüzde hak ettiği ilgiyi yeterince görememesinin başlıca sebeplerinden biridir.      Garip’in, şiir ortamını domine ettiği […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller – 3 “Carl Gustav Jung”

Jung, 1922’de Bollingen adlı küçük bir İsviçre köyünde bir parsel arazi satın alıp Zürih Nehri’nin kuzey kıyısında, manzaraya hâkim ama mütevazı, iki katlı bir taş ev yaptırmıştı. Sonraki on iki yıl boyunca bu evi peyderpey genişletmişti; iki küçük kule eklemiş, geniş avluya taş döşetmiş ve bir ocakbaşı koymuştu, nihayetinde burası Bollingen Kulesi ismini almıştı. Bu […]

Devamını Okuyun

Gece Fısıltısı – Louise Glück

Hiç ölmeyecekmiş gibi duranAnnem öldü dün gece. Uzağa kaçmıştı kış aylarca,Ama yine de havada asılı kaldı. Mayıs’ın onuncu günüydü.Şenlendi arka bahçedeSümbül ve elma çiçekleri. Duyabiliyorduk, Maria’nınÇekoslovakya’dan şarkılar söylediğini Ah, nasıl da yalnızdımBöyle şarkıların içinde. Annem ve babam olmadan,Ne kadar da bir başımaydımOnlarsız öyle boş görünüyordu ki aklım. Kaçıyordu dünyadan bütün kokular ve tatlar;Lavaboda bulaşıklarDurulanmış ama […]

Devamını Okuyun

Mehmet Girgin – Boğa

Boğalarla karşılaşıyorum Burnundan soluyorlar Yol veriyorum Yaz güneşi kadar kızgınlar Cam kenarlarında buğular oluşuyor Çocuk kalp yapıyor buğudan Kalp aşağıya sarkıyor Kalbi saklamak zor Boğalarla gösteri yapıyoruz Kırmızıyı gösterip kaçıyoruz Kırlarda kırlangıç olmak istiyoruz Alıngan bir sürü boğa Kenti geçiyor boydan boya Kenti boyuyoruz Kiremit rengine Kış günü boğaya denk oluyoruz Destek oluyoruz Boynuzlarımızla  

Devamını Okuyun

Olmayan Şehir

Aklıma aklım geldi. Halka halka düşünceler havaya saçıldı. Bir ağacın karşısına geçtim. Düşüncemden bulut geçti. Mevsim kış. Bir takım bulutlar ve kaldırım taşları.  Biraz kendi içimde yürüdüm. Kaldırımdan indim. Yolun ortasına geçtim. Kafamı öne eğmiştim. Dirseklerimi masaya dayamıştım. Şehri kafamda dolaştırıyordum. Akşamdı şehrin ışıkları göğün ışıklarına benzemiyordu. Yıldızları aydınlatmak için elektriğe gerek yoktur mesela dedim. Ya […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 2 “James Joyce”

“Taşkınlık ve alkolizme meyilli olan meziyetsiz bir adam” olarak tanımlıyordu İrlandalı yazar kendini. En azından günlük alışkanlıklarında kendini kontrol etmeye ya da düzenliliğe pek eğilimli değildi. Sabahları geç kalkar, öğleden sonraları yazar (“Zihnin en açık olduğu zaman,” derdi) ya da mesleki yükümlülüklerini yerine getirir, faturaları ödemek için de İngilizce ya da piyano dersi verirdi. Akşamları […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 1 “Kafka”

Kafka 1908’de Prag’daki İşçi Kazaları Sigorta Enstitüsü’nde işe girdi, burada düzenli çalışma saatleri işliyordu, Kafka da ya sabah sekizden öğlen ikiye kadar ya da dokuzdan üçe kadar çalışma imkanına sahipti. Önceden farklı bir sigorta firmasında çalışıyordu, yüklü ve uzun mesailerden çok yorulmuştu, haliyle bu iş daha iyiydi ama Kafka hâlâ huzursuz hissediyordu. Ailesiyle birlikte küçücük […]

Devamını Okuyun

Yolculuk – Özgür Soydan

Kaç şehir değiştirmeli, kaç düşünce ve insan yanı başımda, ulaşımsız bir yere kurulu anlam her sıkış tıkış yolculukta o saçma duygu. Arkamda iki kişi şehre ilk karı yağdırdılar, ilk kar hep yalanla iner buralara düşündüm, imge yüklü sığ mısradan daha sıkıcı ne var? – Uzatır mısınız? – Anlamadım. – Uzatır mısınız? Boşlukta kendime yer buldum […]

Devamını Okuyun