Olmayan Şehir

Bu Çağ Dergi > Genel > Şiir > Olmayan Şehir

Olmayan Şehir - Mustafa Atapay

Aklıma aklım geldi. Halka halka düşünceler havaya saçıldı. Bir ağacın karşısına geçtim. Düşüncemden bulut geçti. Mevsim kış. Bir takım bulutlar ve kaldırım taşları.  Biraz kendi içimde yürüdüm. Kaldırımdan indim. Yolun ortasına geçtim. Kafamı öne eğmiştim. Dirseklerimi masaya dayamıştım. Şehri kafamda dolaştırıyordum. Akşamdı şehrin ışıkları göğün ışıklarına benzemiyordu. Yıldızları aydınlatmak için elektriğe gerek yoktur mesela dedim. Ya yaşamıyorsam ölü de değilsem. Hiç olmamışsam. Aslında hiç kimse hiç olmamışsa. Sadece dünyadan geçip gitmekte olan bir takım gölgeler isek. Ölüler yeryüzünde kılık değiştirerek dolaşırlar. Dünya dediğimiz bir anı değil mi? Anılarsa aklımızdadır. Gölgem bir yansıma. Dünya benim aklımda. Dünya yok o zaman şu an. Sadece aklım var. Ve gördükleri. Aklımın görebilmesi için sizi bir bedene ihtiyaç duydum ve beni yarattım. Yoksa ne ben varım ne de siz. Sizin sizliğinizi size bırakıyorum. Kendimi sizin aranızda gezdiriyorum. Bir görüntü olarak. O yüzden ben bu şehirde değilim.  Şehrin olması için bana ihtiyacı var. Bu şehri kafamda taşımazsam şehir zaten olmayacaktır. Olmayan şehirlere gidelim. Bu daha sahici. Ezan sesi geliyor camiiden. Camiiden yayılan ezan sesi havada. Sözleri dinliyorum. Aklım bir kafeye düşüyor. Burada çay içiyorum. Ağzımda bir tat zamanı demledim. Kelimelerin kulaklarını büktüm. Kelimeler içimde geziyor. Sesler görüntüler temaşa hepsi içimde. İçimden çıkıyorum o zaman bir bakış suret ediniyorum. Nasılsa yok olduğumu biliyorum. Sadece dünyaya bakmak için gelmişim. 

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paylaş
Bağlantıyı kopyala