21 Mart Dünya Şiir Günü Bildirisi – Yaşar Miraç

Bu Çağ Dergi > Genel

21 Mart Dünya Şiir Günü Bildirisi – Yaşar Miraç

SAHTEKARLIĞA KARŞI ŞİİR Türkçede şiir, suyun akışından gelen sestir: ırıl ırıl, şırıl şırıl… Su kirlendi, bulandı ve doğal sular, kaynaklar azaldı. Gerçek şiirin yerini doğallığını yitire yitire, yapay, kurgusal, sanal bir gösteriye dönüşen sahte bir şiir aldı. Şiir, kurnazların, cinfikirlilerin, hin ve hınzırların oyuncağı oldu. Sahte, yapay sular gibi, sahte, yapay şiirler çoğaldı. Bugün dünyamız […]

Devamını Okuyun

Sonra Yapılacak Tek Şey Var – Wolfgang BORCHERT

Sen. Makine başındaki adam ve atölyedeki. Sana yarın su boruları ve vanalar yerine çelik miğferler ve makineli tüfekler yapmanı emrederlerse, yapılacak bir tek şey var: HAYIR de!.. Sen. Tezgahı ardındaki kız ve bürodaki kız. Sana yarın bomba doldurmanı ve keskin nişancı tüfekler için hedef dürbünleri monte etmeni emrederlerse, yapacağın bir tek şey var: HAYIR de!.. […]

Devamını Okuyun

Seçim kazanmanın yolu bu değil – İbrahim Kiras

Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının hem asıl hem de usul bakımından kabul edilemez bir idari kararla apar topar iptal edilmesinin ardından tüm Türkiye’yi şoke eden gözaltı hamlesi her bakımdan endişe verici. Toplumdaki hukuk duygusunu da yargıya güveni de derinden sarsan son derece talihsiz ve vahim bir müdahale bu. Ancak ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı durumundaki İBB […]

Devamını Okuyun

Metin Kaygalak ile Söyleşi – Zafer Zorlu

“Benimkisi Batı’nın karşısına konumlanmış Doğu değil; kaybın Doğu’su, kayıp aydınlanmanın.”   Başından itibaren bir ısrarın, yeni bir söyleyiş arayışının poetikasını sürdürdü Kaygalak. Kendisinden sonra gelen birçok genç şairi de etkiledi. Başlangıçta varlık sorunsalını merkeze alan, kültürel mistisizmin olanağında şiirlerini okuduğumuz Kaygalak, son iki kitabında, daha tanımlı, özneleri ve coğrafyası olan bir dille çıktı karşımıza. Ortodoks Oğlanlar […]

Devamını Okuyun

‘Cash çalışan’ süper güç – İbrahim Kiras

Trump yeniden işbaşına gelir gelmez ilk önce Avrupa’ya savaş açtı. Bunun sinyallerini önceden vermişti gerçi ama yine de Avrupalılar uğradıkları saldırıyı şaşkınlıkla karşıladılar. Trump’ı tanıyorlardı tanımasına ama İngiliz dominyonu Kanada’yı, Danimarka’ya ait Grönland’ı kendi topraklarına katma talepleri yine de şaşırtıcıydı. Bir o kadar da tahkir ve tahrik edici… Sonra ABD Başkan Yardımcısı Vance arzı endam etti, 14 […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 4 – Ernest Hemingway

Hemingway, tüm yetişkinliği boyunca günün ilk ışıklarıyla uyanmış, beş buçuk altı gibi yataktan kalkmıştır. Akşamdan kalma olduğunda bile bu alışkanlığından vazgeçmemiştir. Oğlu Gregory, babasının alemlerden hiç etkilenmediğini hatırlar: “Babam daima çivi gibiydi; ses geçirmez bir odada gözünde uyku bandıyla bebekler gibi uyuduğunu sanırdınız.” 1958’de The Paris Rewiew’a verdiği bir röportajda Hemingway sabahın ilk saatlerinin önemini […]

Devamını Okuyun

Salah Birsel Şiiri Online mı? – Mehmet Öztek

  Salah Birsel, 1947-1972 yılları arasında yayımladığı ilk beş ve 1993’ten sonra yayımladığı dokuz1 şiir kitabı ile Türk şiirine hatırı sayılır bir miras bırakmış şairlerimizdendir. Haydar Haydar’dan (1972) sonra 1993’e kadar günlük ve özellikle deneme türünde çokça yazmasına rağmen şiir kitabı yayımlamamış olması, Birsel şiirinin günümüzde hak ettiği ilgiyi yeterince görememesinin başlıca sebeplerinden biridir.      Garip’in, şiir ortamını domine ettiği […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller – 3 “Carl Gustav Jung”

Jung, 1922’de Bollingen adlı küçük bir İsviçre köyünde bir parsel arazi satın alıp Zürih Nehri’nin kuzey kıyısında, manzaraya hâkim ama mütevazı, iki katlı bir taş ev yaptırmıştı. Sonraki on iki yıl boyunca bu evi peyderpey genişletmişti; iki küçük kule eklemiş, geniş avluya taş döşetmiş ve bir ocakbaşı koymuştu, nihayetinde burası Bollingen Kulesi ismini almıştı. Bu […]

Devamını Okuyun

Gece Fısıltısı – Louise Glück

Hiç ölmeyecekmiş gibi duranAnnem öldü dün gece. Uzağa kaçmıştı kış aylarca,Ama yine de havada asılı kaldı. Mayıs’ın onuncu günüydü.Şenlendi arka bahçedeSümbül ve elma çiçekleri. Duyabiliyorduk, Maria’nınÇekoslovakya’dan şarkılar söylediğini Ah, nasıl da yalnızdımBöyle şarkıların içinde. Annem ve babam olmadan,Ne kadar da bir başımaydımOnlarsız öyle boş görünüyordu ki aklım. Kaçıyordu dünyadan bütün kokular ve tatlar;Lavaboda bulaşıklarDurulanmış ama […]

Devamını Okuyun

Ancak Yazgıdır Bu – Nilgün Marmara

Sen ne getirdin bana çocukluğundan?şen kahkahalar ulumalar dona kalmalar mı?Üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandıbenim eskil saatlerimde?geçmişsiz ve geleceksiz suç sevinçleri,deniz kıpırtılarınca yürek dalgalanmaları?titreyerek uçurulan köpükten balonlar,anlık aşkın tasarımlar mı? nasıl bir ak konutun isteklendiricisi oldunanılarıma düz baktıranah, ben pembe fistanımla kuşanırdımdantelalı tafta yumuşaklıklasavaşırdım kovmaya, çifte yetkeyihiçlemeye annemi ve uykuyuöğle sonlarında ürkünç odaların! diledin mi yanında […]

Devamını Okuyun