Tanrı ve Kader – Emre Söylemez

Bu Çağ Dergi > Genel >

Tanrı ve Kader – Emre Söylemez

Tanrı ve Kader biri yaşlı ve huysuz diğeri genç ve huzursuz biraz daha kalsa vazgeçecek gibi biri öbürü sakin fakat bu durumdan yorulmuş yeşildi gözleri ve mordu altı genç olanın saçları kirli ama sakalları seyrek ağırdı yaşlı olan sınayan yanıydı bu geçimsizdi genç ve sınanmayacak kadar kendinde dişleri görünüyordu gülümseyince gülünce elini kaşına götürüyordu ötekisi […]

Devamını Okuyun

ANA DİLİ TÜRKÇE OLAN ÜLKEDE, TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENLİĞİNE 29 KONTENJAN AYRILMASI

Konuşuyoruz ama nasıl? Yazıyoruz ama nasıl? Dinliyoruz ama nasıl? Anlıyoruz ama nasıl? Anlaşıyoruz ama nasıl? 23 yıldır iktidarda olan Ak Parti hükümeti, bu süre boyunca halka konuşmayı unutturdu, yazmayı unutturdu, dinlemeyi unutturdu, anlamayı unutturdu, anlaşmayı unutturdu. Gelinen noktada iletişim kurmak için yegane ihtiyacımız olan dilimizi, hiçbir mahiyeti olmayan eğitim anlayışıyla yerle bir etti. Bugün lise […]

Devamını Okuyun

Yaşama Meraklıklar İçin 10 Reçete ve Birkaç Prospektüs

Reçete 1: Kutsal: Arzuların ve bilinmezlerin için tanrılar yarat. Dilediğin zaman onları öldürebilirsin. Reçete 2: Beden İşçiliği: Az düşün, çokça itaat et ve tüket, borcunun asgarisini zamanında öde. Emeğinin karşılığıyla asgari ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra geri kalan toplamı alt reçetelerdekilere dağıt. (Özellikle 3,4,5 nolu reçeteler) Yan etkiler: Aşırı mutluluk, aşırı mutsuzluk, eşini aldatmak, eşini ve çocuklarını doğramak gibi birbirinden bağımsız […]

Devamını Okuyun

Kazıcılarla Toplayıcılar

Dünyanın en büyük şairlerinden Perulu Cesar Vallejo kazıcı bir şairdir: Demem o ki, şiiri sözcüklerde ve onların çağrışım alanlarında değil, sözcüklerin öncesinde, sadece duyuş ve hâl vardır. Henüz şekil bulmamışlardır, bir yoğunluk halindedirler, bir gaz kütlesi gibi tıpkı. Arayışı yayılan yüzeyde değil, kazılan derinliklere doğrudur. Kazıcı şair, deneysel arayışlarını da, duyarlık alanında yapar. Onun deney […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 5 – Sylvia Plath

Plath, on bir yaşından otuz yaşına kadar yani intihar edene kadar günlük tutmuştu; bu günlükler, üretken bir yazma takvimi oluşturmanın ve buna bağlı kalmanın çabalarıyla doludur. “Bundan sonra bak bakalım yapabiliyor musun: alarmı yedi buçuğa kur, sonra yorgun olsan da olmasan da kalk,” diyordu 1959 ocak ayında tutulan bir günlükte. “sekiz buçukta kahvaltı, ev temizliği […]

Devamını Okuyun

Mehmet Girgin – Boğa

Boğalarla karşılaşıyorum Burnundan soluyorlar Yol veriyorum Yaz güneşi kadar kızgınlar Cam kenarlarında buğular oluşuyor Çocuk kalp yapıyor buğudan Kalp aşağıya sarkıyor Kalbi saklamak zor Boğalarla gösteri yapıyoruz Kırmızıyı gösterip kaçıyoruz Kırlarda kırlangıç olmak istiyoruz Alıngan bir sürü boğa Kenti geçiyor boydan boya Kenti boyuyoruz Kiremit rengine Kış günü boğaya denk oluyoruz Destek oluyoruz Boynuzlarımızla  

Devamını Okuyun

Olmayan Şehir

Aklıma aklım geldi. Halka halka düşünceler havaya saçıldı. Bir ağacın karşısına geçtim. Düşüncemden bulut geçti. Mevsim kış. Bir takım bulutlar ve kaldırım taşları.  Biraz kendi içimde yürüdüm. Kaldırımdan indim. Yolun ortasına geçtim. Kafamı öne eğmiştim. Dirseklerimi masaya dayamıştım. Şehri kafamda dolaştırıyordum. Akşamdı şehrin ışıkları göğün ışıklarına benzemiyordu. Yıldızları aydınlatmak için elektriğe gerek yoktur mesela dedim. Ya […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 1 “Kafka”

Kafka 1908’de Prag’daki İşçi Kazaları Sigorta Enstitüsü’nde işe girdi, burada düzenli çalışma saatleri işliyordu, Kafka da ya sabah sekizden öğlen ikiye kadar ya da dokuzdan üçe kadar çalışma imkanına sahipti. Önceden farklı bir sigorta firmasında çalışıyordu, yüklü ve uzun mesailerden çok yorulmuştu, haliyle bu iş daha iyiydi ama Kafka hâlâ huzursuz hissediyordu. Ailesiyle birlikte küçücük […]

Devamını Okuyun

Allah’ın Boyası Altının Sarısına Karşı – Derviş Aydın Akkoç

 “Madenlere lanet olsun!”[1]   Bakara suresinin, hatta belki de bütün bir kitabın gerilimi en yüksek ayetlerinden biri: “Allah’ın boyasından daha güzel boyası olan kimmiş?” Siyaseten yoğun bir itirazın, estetik açıdan bir muhatap arayışının, iddialı bir meydan okuyuşun yankılandığı bir söz bu. Bu müstesna sözü salt bir “güzellik” meselesi olarak yorumlamak mecaz ve hakikat arasındaki ilişkide mecazı baş tacı […]

Devamını Okuyun
  • 1
  • 2