Kazıcılarla Toplayıcılar

Bu Çağ Dergi > Genel >

Kazıcılarla Toplayıcılar

Dünyanın en büyük şairlerinden Perulu Cesar Vallejo kazıcı bir şairdir: Demem o ki, şiiri sözcüklerde ve onların çağrışım alanlarında değil, sözcüklerin öncesinde, sadece duyuş ve hâl vardır. Henüz şekil bulmamışlardır, bir yoğunluk halindedirler, bir gaz kütlesi gibi tıpkı. Arayışı yayılan yüzeyde değil, kazılan derinliklere doğrudur. Kazıcı şair, deneysel arayışlarını da, duyarlık alanında yapar. Onun deney […]

Devamını Okuyun

Tahterevallide Sallanan Şarkı – Suat Bilgi

Bezden yapılmış 6 sırt çantam var Biri küçük dayımın haşarılıklarıyla dolu  Bir tutam da gülüşü. İkincisinde en küçük teyzemin çilleri var Yüzünden ve ellerinden çilleri. Üçüncü çantam annemin gözyaşları Biraz da bizden bişeyler. Benden, abimden, ablamdan, küçük kız kardeşimden. Dördüncü çantam anneanneme ait Anneannemin bizi eğlendirmek için salladığı takma dişleri, bir de gözlükleri. Beşinci çantam […]

Devamını Okuyun

21 Mart Dünya Şiir Günü Bildirisi – Yaşar Miraç

SAHTEKARLIĞA KARŞI ŞİİR Türkçede şiir, suyun akışından gelen sestir: ırıl ırıl, şırıl şırıl… Su kirlendi, bulandı ve doğal sular, kaynaklar azaldı. Gerçek şiirin yerini doğallığını yitire yitire, yapay, kurgusal, sanal bir gösteriye dönüşen sahte bir şiir aldı. Şiir, kurnazların, cinfikirlilerin, hin ve hınzırların oyuncağı oldu. Sahte, yapay sular gibi, sahte, yapay şiirler çoğaldı. Bugün dünyamız […]

Devamını Okuyun

Sonra Yapılacak Tek Şey Var – Wolfgang BORCHERT

Sen. Makine başındaki adam ve atölyedeki. Sana yarın su boruları ve vanalar yerine çelik miğferler ve makineli tüfekler yapmanı emrederlerse, yapılacak bir tek şey var: HAYIR de!.. Sen. Tezgahı ardındaki kız ve bürodaki kız. Sana yarın bomba doldurmanı ve keskin nişancı tüfekler için hedef dürbünleri monte etmeni emrederlerse, yapacağın bir tek şey var: HAYIR de!.. […]

Devamını Okuyun

Gece Fısıltısı – Louise Glück

Hiç ölmeyecekmiş gibi duranAnnem öldü dün gece. Uzağa kaçmıştı kış aylarca,Ama yine de havada asılı kaldı. Mayıs’ın onuncu günüydü.Şenlendi arka bahçedeSümbül ve elma çiçekleri. Duyabiliyorduk, Maria’nınÇekoslovakya’dan şarkılar söylediğini Ah, nasıl da yalnızdımBöyle şarkıların içinde. Annem ve babam olmadan,Ne kadar da bir başımaydımOnlarsız öyle boş görünüyordu ki aklım. Kaçıyordu dünyadan bütün kokular ve tatlar;Lavaboda bulaşıklarDurulanmış ama […]

Devamını Okuyun

Mehmet Girgin – Boğa

Boğalarla karşılaşıyorum Burnundan soluyorlar Yol veriyorum Yaz güneşi kadar kızgınlar Cam kenarlarında buğular oluşuyor Çocuk kalp yapıyor buğudan Kalp aşağıya sarkıyor Kalbi saklamak zor Boğalarla gösteri yapıyoruz Kırmızıyı gösterip kaçıyoruz Kırlarda kırlangıç olmak istiyoruz Alıngan bir sürü boğa Kenti geçiyor boydan boya Kenti boyuyoruz Kiremit rengine Kış günü boğaya denk oluyoruz Destek oluyoruz Boynuzlarımızla  

Devamını Okuyun

Olmayan Şehir

Aklıma aklım geldi. Halka halka düşünceler havaya saçıldı. Bir ağacın karşısına geçtim. Düşüncemden bulut geçti. Mevsim kış. Bir takım bulutlar ve kaldırım taşları.  Biraz kendi içimde yürüdüm. Kaldırımdan indim. Yolun ortasına geçtim. Kafamı öne eğmiştim. Dirseklerimi masaya dayamıştım. Şehri kafamda dolaştırıyordum. Akşamdı şehrin ışıkları göğün ışıklarına benzemiyordu. Yıldızları aydınlatmak için elektriğe gerek yoktur mesela dedim. Ya […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 30 “Beni Ancak Daha Açık Bir Deniz Kurtarır” İrfan Yıldız

beni ancak daha açık bir deniz kurtarır ilkyaz boğuntularından, son yaz kederlerinden ince, mavi, açık bir deniz alır gider beni derdi gamdan sen gelsen ne yazar gelse on yedi yaşım değme izmaritler yalnız kalır yanımda bu hayta denizin ruhu minik, incecik bir serçe sanki konar akşamın yollarına ne konuk olayım kimseye ne yaren kimse bana […]

Devamını Okuyun

Yolculuk – Özgür Soydan

Kaç şehir değiştirmeli, kaç düşünce ve insan yanı başımda, ulaşımsız bir yere kurulu anlam her sıkış tıkış yolculukta o saçma duygu. Arkamda iki kişi şehre ilk karı yağdırdılar, ilk kar hep yalanla iner buralara düşündüm, imge yüklü sığ mısradan daha sıkıcı ne var? – Uzatır mısınız? – Anlamadım. – Uzatır mısınız? Boşlukta kendime yer buldum […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 28 “En Eski Aşk” Haşim Çatış

Binlerce kez uçuruma düşürdüm aşkımı ipten ipe geçerken Binlerce kez eşsiz bir gulyabani olarak ben Sen gözlerime rastlardın karanlıkta müptela gözlerime Ve bir çocuk seslenirdi durmadan eski bir resimden Sayıklardı bir rüzgar sardunya bahçelerinde Küçük kız gülüşlerinden çıkıp geleceğini bir gün Kalbinde kır sözleri sesinde gül lekeleri Bir ışık oyunu gibi çıkıp geleceğini Siz ey […]

Devamını Okuyun