Bu Çağ Şairleri – 1 “Yurda Dönüş” HÖLDERLİN

Bu Çağ Dergi > Genel > Şiir > Bu Çağ Şairleri – 1 “Yurda Dönüş” HÖLDERLİN

Bu Çağ Şairleri – 1 “Yurda Dönüş” HÖLDERLİN - Bu Çağ Dergi

Akrabalara

 

Alplerin orda parlak gecedir hâlâ ve bulut,

Sevinci şiirleyerek, bürür o dipsiz vadiyi.

Oraya buraya saldırıp kükrer şakacı dağ yeli,

Sarp köknarların arasında çakıp söner bir ışın.

Sevinçten titreyen kargaşa yavaşça hızlanarak savaşır,

Genç görünüşlü, ama güçlü, kutlar seven çabayı

Kayalıklar arasında, kabarıp sendeler ölümsüz

                                                              sınırları içte,

 

Çünkü orda daha cümbüşlü doğar sabah.

Çünkü orda daha sonsuzca büyür yıl ve kutsal

Saatler, günler, daha cesurca düzenlenir, karılır.

Fakat fırtına kuşu zamanı bilir ve dağlar arasında,

Yüksek havalarda uçarak çağırır gündüzü.

Şimdi köycük de uyanır derinlerde, korkusuz,

Yüceyle bildik, bakar doruklar altından yukarlara.

Büyümeyi sezerek, şimşek gibi iner işte eskil

Çağlayanlar, düşüşler altında yer buğulanır,

Yankılanır dörtbir yan, ve ölçüye gelmez işlik

Armağanlar dağıtır, gece gündüz oynatarak kolunu.

 

2

Bu arada sessizce pırıldar gümüş teperler yukarlarda,

Güllerle doludur şimdiden orda ışıldayan kar.

Daha yukarlarda, ışığın üstündeyse, barınır saf

Ve mutlu Tanrı, kutsal ışınların oyunuyla sevinerek.

Sessiz ve yalnız barınır o, parıl parıl görünür yüzü;

O göklü varlık yaşam bağışlamak ister sanki,

Sevinç yaratmak ister; hani sık sık, ölçüyü bildiğinden,

Soluyanları da bildiğinden, durumsayıp sakınarak

                                                                         o Tanrı

 

Gerçek mutluluğu gönderir ya kentlere, evlere, tatlı

yağmuru da

Gönderir ya toprağı açmak için, dalgın bulutlar

sizleri de

Ey canım meltemler, sizleri, yumuşak baharları da

Ve usul bir elle mahzunları tekrar sevindirir ya;

Mevsimleri yenilenirken, o yaratıcı, yaşlanan insanların

Canlandırıp devindirir ya sessiz yüreklerini,

Ve derinliklere işleyerek açıp aydınlatır ya,

Bayılır buna; ve yaşam yeniden başlar artık,

Tılsım çiçeklenir, eskisi gibi, hâzır ve nâzır ruh gelir

Ve şen bir cesaret kabartır kanatları.

 

3

Çok şey söyledim ona, çünkü ozanlar ne düşünse

Ne türküleşe, meleklere yönelir en çok, bir de ona;

Çok diledim, yurdumu sevdiğim için, bizleri bir gün

İstenmeden, apansız bastırmasın diye ruh;

Sizler için de çok diledim, yurdumda kaygı çekenler,

Kutsal şükran gülümseyerek getirir size kaçakları,

Sizler için de, yurttaşlarım! Göl beni sallarken

Ve dümenci sessizce oturup överken yolculuğu.

Tâ uzakta, gölün yüzünde şen bir devinme oldu

Yelkenler arasında; işte çiçeklenip ışır kent

Sabah sabah, gölgeli Alplerden güvenle gelip

Limanda dinlenir artık gemi.

Kıyı burda ılıktır ve dostça açılır vadiler,

İnce yollarla aydınlanarak yeşil yeşil parıldarlar bana.

Bahçeler birlikte dururlar ve ışıldayan tomurcuk başlar

Açmaya, ve kuşların türküsü yolcuya çağrı salar.

Her şey bildik gibidir, rastgele bir selam bile

Dost selamı gibidir, akraba gibidir her yüz

 

4

Elbette! Doğduğum yer burası, yurt toprağı,

Aradığın yakındadır, işte karşılıyor seni.

Dalgalarla yıkanan kapında boşuna değil bir oğul gibi

Durması, bakıp senin için seven adlar araması

Türküyle bu gezgin kişinin, ey mutlu Lindau!

Ülkenin konuksever kapılarından biridir bu,

Çok şey vaadeden uzaklara ayartır kişiyi, oraya,

Harikalar ülkesine, oraya, hani tanrısal hayvan, Ren,

Yukarlarda korkusuz yolunu açar ya ovalara,

Ve kayalıklardan çıkarır ya sevinçli vadiyi

Varmak için oraya, parlak dağlar arasından, Como’ya

Ya da aşağılara, gün ilerlerken, açık göle;

Fakat beni daha çok ayartırsınız, kutsanmış kapılar,

Sılaya gitmeye, çiçeklenen yolların bence bilindiği yere,

Ziyaret etmeye kırları, Neckar’ın güzel vadilerini,

Ve ormanları, kutsal ağaçların yeşilini, meşenin

Kayınlarla huş ağaçlarına seve seve eşlik ettiği yerleri;

Ve dağlarda bir yer beni dostça tutsak alır.

 

5

Oraya buyur ederler beni. Ey kentimin, anamın sesi!

Sensin bana dokunan, eskiden öğrendiklerimi

                                                                uyandıran!

Fakat onlar aynı hâlâ! Hâlâ çiçeklenir güneşle sevinç 

                                                                   sizler için

Ey sevgililer, hem göze daha parlak görünürler 

                                                                  eskisinden.

Evet! Eskiler aynı hâlâ! Gelişip olgunlaşır, fakat

Yaşayan ve seven bırakmaz bağlılığı.

Fakat en iyisi, hazine, kutsal barışın gökkuşağı

Altında duran, gençlerle yaşlılar için ayrılmıştır.

Saçmalıyorum. Sevinç bu. Ama yarın ve daha sonra

Gidip ağaçların çiçekleri altında canlı tarlalara

Baktığımızda, baharın şenlik günlerinde, çok şey 

                                                                 umacak

Çok şey söyleyeceğim sizlere, ey sevgililer, bu konuda!

Ulu Ata üstüne çok şey işittim ve uzun süre

Sustum onun üstüne: Orada, tâ yukarlarda

Zamanı yenileyendir o, sıradağlar üzre egemenlik 

                                                               sürendir;

Yakında göksel armağanlar bağışlar bize, ve daha parlak

Türkü isteyip nice iyi ruhlar gönderir. Gecikmeyin,

Gelin artık, ey esirgeyenler! Yıl melekleri! Ve sizler,

 

6

Ev melekleri, gelin! Yaşamın bütün damarlarına dolup

Her şeye birden sevinç vererek bölüştürsün kendini o

                                                                o göklü varlık!

Soylu kılın, genç kılın da, insanca iyi olan hiçbir şey

Hiçbir saati günün sevinçlilerden yoksun kalmasın;

Ve sevenler yeniden buluştuklarında, ki yaraşır bu 

                                                                     onlara,

duydukları sevinç uygun biçimde kutsansın!

Yemeği kutsarken, kimin adını anayım, ve günlük

                                                                 Yaşamdan

Yorgun düşüp dinlenirken, söyleyin, nasıl şükredeyim?

En yüceyi mi anayım? Uygun olmayanı sevmez Tanrı,

Onu kavramayacak kadar küçüktür bizim sevincimiz.

Susmamız gerekir sık sık, kutsal adlar bulunmaz,

Yürekler vurur da geri mi durur söz?

Ama bir çalgı sesler ödünç verir her saate

Ve belki sevindirir yaklaşan göklüleri.

Hazırlar bu, sevinci buyruk altına alan

Kaygı da dindirilir hemen hemen.

Böylesi kaygıları, istesin istemesin, ruhunda

Taşımalı türkücü, hem sık sık, fakat başkaları değil.


Çeviren: A. Turan Oflazoğlu

 

 

 

 

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paylaş
Bağlantıyı kopyala