Prince Ringard: İsyanda yaş sınırı yok

Bu Çağ Dergi > Genel >

Prince Ringard: İsyanda yaş sınırı yok

78 yaşında bir anarşist ozan, dinleyicileri genç yaşlı herkes. Yılda yüz adet ücretsiz konser veriyor. Öfkeli ve neşeli. 17 yaşındayken çalışmak istemiyordum, bu yüzden dilendim, şarkı söyledim ve bir arkadaşım bana gitarla eşlik etti. Bir adam bize kabaresinde bir konser teklif etti, biz de kabul ettik ve en beklenmedik yerlerde, genellikle az sayıdaki dinleyicinin önünde […]

Devamını Okuyun

Olmayan Şehir

Aklıma aklım geldi. Halka halka düşünceler havaya saçıldı. Bir ağacın karşısına geçtim. Düşüncemden bulut geçti. Mevsim kış. Bir takım bulutlar ve kaldırım taşları.  Biraz kendi içimde yürüdüm. Kaldırımdan indim. Yolun ortasına geçtim. Kafamı öne eğmiştim. Dirseklerimi masaya dayamıştım. Şehri kafamda dolaştırıyordum. Akşamdı şehrin ışıkları göğün ışıklarına benzemiyordu. Yıldızları aydınlatmak için elektriğe gerek yoktur mesela dedim. Ya […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 30 “Beni Ancak Daha Açık Bir Deniz Kurtarır” İrfan Yıldız

beni ancak daha açık bir deniz kurtarır ilkyaz boğuntularından, son yaz kederlerinden ince, mavi, açık bir deniz alır gider beni derdi gamdan sen gelsen ne yazar gelse on yedi yaşım değme izmaritler yalnız kalır yanımda bu hayta denizin ruhu minik, incecik bir serçe sanki konar akşamın yollarına ne konuk olayım kimseye ne yaren kimse bana […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 2 “James Joyce”

“Taşkınlık ve alkolizme meyilli olan meziyetsiz bir adam” olarak tanımlıyordu İrlandalı yazar kendini. En azından günlük alışkanlıklarında kendini kontrol etmeye ya da düzenliliğe pek eğilimli değildi. Sabahları geç kalkar, öğleden sonraları yazar (“Zihnin en açık olduğu zaman,” derdi) ya da mesleki yükümlülüklerini yerine getirir, faturaları ödemek için de İngilizce ya da piyano dersi verirdi. Akşamları […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 1 “Kafka”

Kafka 1908’de Prag’daki İşçi Kazaları Sigorta Enstitüsü’nde işe girdi, burada düzenli çalışma saatleri işliyordu, Kafka da ya sabah sekizden öğlen ikiye kadar ya da dokuzdan üçe kadar çalışma imkanına sahipti. Önceden farklı bir sigorta firmasında çalışıyordu, yüklü ve uzun mesailerden çok yorulmuştu, haliyle bu iş daha iyiydi ama Kafka hâlâ huzursuz hissediyordu. Ailesiyle birlikte küçücük […]

Devamını Okuyun

Yolculuk – Özgür Soydan

Kaç şehir değiştirmeli, kaç düşünce ve insan yanı başımda, ulaşımsız bir yere kurulu anlam her sıkış tıkış yolculukta o saçma duygu. Arkamda iki kişi şehre ilk karı yağdırdılar, ilk kar hep yalanla iner buralara düşündüm, imge yüklü sığ mısradan daha sıkıcı ne var? – Uzatır mısınız? – Anlamadım. – Uzatır mısınız? Boşlukta kendime yer buldum […]

Devamını Okuyun

Benzin İstasyonu – Walter Benjamin

Bugün hayatın kurgusu fikirlerden çok olguların hükmü altında; öyle olgular ki, neredeyse hiçbir zaman bir fikre dayanak olamamışlar. Bu koşullarda gerçek edebi faaliyet, edebi bir çerçeve içinde yer almayı hedefleyemez – böylesi bir çerçeve olsa olsa edebiyatın kısırlığının sıradan bir ifadesi olabilir. Anlamlı bir edebi faaliyet ancak eylemle yazının zorunlu olarak birbirini izlediği bir düzen […]

Devamını Okuyun

İsrail, Soykırımda Microsoft ve OpenAI’den Destek Aldı

İsrail ordusunun Gazze soykırımında kullandığı yapay zeka sistemlerinin sivil ölümlerine yol açabilecek hataları ortaya çıktı. Sivilleri “gözetlemek ve hedef almak” için “Habsora”, “Lavender” ve “Where is Daddy?” isimli yapay zeka destekli teknolojileri kullandığı daha önce ortaya çıkan İsrail’e, Amerikan merkezli yapay zeka şirketlerinin desteği sürüyor. Associated Press (AP) tarafından yapılan araştırmada, İsrail ordusunun, on binlerce […]

Devamını Okuyun

Uzaylı Yazılar 36: Mutlu Yamyamlar

Biz hâlâ dangalak Montaigne’i okumanın ne ilahi bir şey olduğunu düşünüyoruz bir yandan da Webb teleskopunu uzaya gönderiyoruz. Sersem tilkileriz.   Bir arkadaşım, Mark Lilla, cehalet ve mutluluk üzerine bir kitap yazıyordu. Bilmezsen, mutlusun diyen görüşe karşı, bilirsen mutsuzsun ama bu yüzden mutlu olabilirsin diyen iki görüşün çarpıştığını konuşurduk. Montaigne tabii, bu konuda şaheserdir. “Yamyamlar” başlıklı […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 28 “En Eski Aşk” Haşim Çatış

Binlerce kez uçuruma düşürdüm aşkımı ipten ipe geçerken Binlerce kez eşsiz bir gulyabani olarak ben Sen gözlerime rastlardın karanlıkta müptela gözlerime Ve bir çocuk seslenirdi durmadan eski bir resimden Sayıklardı bir rüzgar sardunya bahçelerinde Küçük kız gülüşlerinden çıkıp geleceğini bir gün Kalbinde kır sözleri sesinde gül lekeleri Bir ışık oyunu gibi çıkıp geleceğini Siz ey […]

Devamını Okuyun