GÜLÜNÇ BİR MEGALOMANIN İFŞA EDİLMİŞ SÛRETİ

Bu Çağ Dergi > Genel

GÜLÜNÇ BİR MEGALOMANIN İFŞA EDİLMİŞ SÛRETİ

Natama’nın yayınına son vermesiyle birlikte geriye kalan dikkate değer bir iki şiir/edebiyat dergisinden Buzdokuz da nihayet isyan etti.. Ki Buzdokuz daha çok şiir içi meselelerle kendi gündemini belirleyip onu takip eden bir yayın olarak, fazla sağa sola sataşmadan yayın hayatını sürdürmeye dikkat ediyordu. Bu bakımdan tansiyonu pek yüksek bir yayın değildi. Daha çok dünya şiirindeki […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 20 “GELECEK ÖLÜM – GÖZLERİ GÖZLERİN OLACAK” CESARE PAVESE

Gelecek ölüm – gözleri gözlerin olacak sabahtan akşama dek, gözünü kırpmadan, sağırcasına, eski bir vicdan acısı gibi saçma bir alışkanlık gibi ardımızdan kovalayan bu ölüm gelecek bir gün Boş bir sözden ayrımsız olacak gözlerin aynada kendini gördüğünden ayrımsız her sabah, suskun bir çığlık, bir sessizlik olacak. Ey sevgili umut, o gün biz de bileceğiz hem […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 19 “Yakarı” Antonin Artaud

  Kafalar ver, bize ateş olsun, kor olsun. Göksel yıldırımlarla yanmış kafalar, Uyanık kafalar, adamakıllı gerçek kafalar, Yansıyarak senin varlığından gelsin.   İç’in göklerinde doğurt bizleri, Sağnaklı uçurumlarla delik deşik Ve bir esrime dolaşsın içimizi, Bir cırnakla akkor halindeki.   Açız işte, açız, doyur bizi Yıldızlar arası sarsıntılarla. N’olur göksel lavlar aksın Kan yerine damarlarımızda. […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 18 “Yeşeren Otlar” Cahit Külebi

Bir melek su taşıdı, Biri serinlik taşıdı uzaktan Biri yeşillik getirdi. Yıldırım gibi, ama sessiz Çimenler sökün etti kara topraktan.   Sonra sen geldin dünya güzelim! Yürüdün salına salına, Bastığın yerde güller açtı, Sarıldı ayaklarına.   Aşk da yeşeren otlara benzer Günü saati bilinmez. Bakarım bir gün hepsi solmuş Dünya güzelim gider gitmez.  

Devamını Okuyun

Kusurun Tekinsiz Dünyasında Hans Bellmer ve Jan Svankmajer Üzerine Bir Deneme

Breton’un “Sürrealizm Manifestosu”ndaki deyişiyle, “zihinde öyle bir nokta vardır ki, orada hayat ve ölüm, düş ve gerçek, geçmiş ve gelecek, dile getirilebilen ve getirilemeyen, yüksek ve alçak artık karşıt olarak algılanmazlar.” Bataille sonradan ekler, “iyilik ve kötülük, acı ve sevinç, ilahi coşku ve karşıtı, aşırı dehşet.”[1] Sürrealist heykeltıraş ve fotoğraf sanatçısı Hans Bellmer (1902-1975) ile sinemacı […]

Devamını Okuyun

Beyaz Saray önünde Netanyahu protestosu: Savaş suçlusu Lahey’de yargılanmalı

Washington’da Filistin destekçileri, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyaretini protesto etti. Göstericiler, Netanyahu’yu “savaş suçlusu” ilan ederek Gazze’deki saldırılar nedeniyle yargılanması gerektiğini vurguladı. ABD’nin İsrail’e verdiği desteği eleştiren protestocular, Başkan Trump’a “Bu vahşi işgali durdurmalısınız” çağrısında bulundu. ABD’nin başkenti Washington’da toplanan Filistin destekçileri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Beyaz Saray’daki ziyareti sırasında protesto düzenledi. Göstericiler, Netanyahu’nun […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 17 “Geçen Zaman” Ziya Osman Saba

Hiç olmazsa unutmamak isterdim. Eski geceler, sevdiklerimle dolu odalar… Yalnız bırakmayın beni hatıralar. Az yanımda kal çocukluğum, Temiz yürekli uysal çocukluğum… Ah, ümit dolu gençliğim, İlk şiirim, ilk arkadaşım, ilk sevgilim… -Doğduğum ev. Rahatlıyacak içim duysam Bir tek kapının sesini. Arıyorum aklımda bir ninni bestesini… Böyle uzaklaşmayın benden, yaşadığım günler. Güneş, getir bir bayram sabahını. […]

Devamını Okuyun

SORUNLU BİR ŞİİR ÖDÜLÜ

Hem de birçok bakımdan! Ve neresinden bakarsanız bakın… Hangi şiir ödülünden mi bahsediyorum? Yeni ihdas edilmiş olan Nâzım Hikmet Şiir Ödülü’nden. İhdas eden kurum ise Bursa Büyükşehir Belediyesi. Peki ne var bunda diye bilirsiniz; çok şey var. Çok keyfekeder davranışlar var. Saygısızlıklar var ve ne yapsam olur zihniyeti var, ki bu çok yaygın bir tutumdur […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 16 “MACLEAN’S HASTANESİNDE: 1958” Robert LOWELL

Hatırlıyor musun benimle duruşunu karanlıkta, Ann Adden? Deliler evinde? Her şeyi – Ben deli, sen benim için deli? Yüzüğümü getirmiştin hani, o on iki kıratlık altın külçeyi… Jan Dark’ım benim, doğru çizgiden ayrılmayan – kaya gibi, ah hiç konuşmayan! Hatırlıyor musun Marien Anderson’u dinleyişimizi plaktan, Mozart’ın ‘Çoban Kralı’nı Il Re Pastore’yi söylerken? Ey Çekiçbalığı, Çelikbaşlı […]

Devamını Okuyun

Diane Arbus- Tuhaf bir fotoğrafçı

1923 yılında varlıklı bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Diane Arbus’un babası David Nemerov Rus bir göçmen, annesi Gertrude ise Fifth Avenue’da yer alan Russek Kürk Dükkanı’nın sahiplerinin kızıydı. Evliliklerinden sonra kürk dükkanını büyük bir mağaza haline çeviren David aralarında Diane’in (di-en olarak okunuyor) de bulunduğu üç kızını Central Park’ın batısından Park Avenue’daki apartmanlarında […]

Devamını Okuyun