Diane Arbus- Tuhaf bir fotoğrafçı

Bu Çağ Dergi > Articles by: Bu Çağ Dergi

Diane Arbus- Tuhaf bir fotoğrafçı

1923 yılında varlıklı bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Diane Arbus’un babası David Nemerov Rus bir göçmen, annesi Gertrude ise Fifth Avenue’da yer alan Russek Kürk Dükkanı’nın sahiplerinin kızıydı. Evliliklerinden sonra kürk dükkanını büyük bir mağaza haline çeviren David aralarında Diane’in (di-en olarak okunuyor) de bulunduğu üç kızını Central Park’ın batısından Park Avenue’daki apartmanlarında […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 15 “Sergey Yesenin’e” VLADİMİR MAYAKOVSKİ

Sen gittin,           diyorlar                  yukarılarda bir dünyaya. Sonsuzlaşma-              Uçuyorsun,                         parıldayan yıldızlara çarparak. Ne borç var artık bize,                 içki ne de   Ayılma. Hayır, Yesenin,                 oh                     çekmek değil benim istediğim. Görüyorum ben                 kesik bileklerinle sendeleyişini Ve alayla değil                 acıyla                     düğümleniyor yüreğim. Görüyorum             bir kemik çuvalı gibi                         yere atışını gövdeni. -Dur! diyorum.             Bırak !                     Delirdin mi sen? Sürer […]

Devamını Okuyun

Gazze’de işlenen suçlara karşı ‘Lahey Grubu’nu kurdular: 9 ülke İsrail’e yaptırım uygulayacak

Lahey’de bir araya gelen 9 ülke temsilcisi, Filistin’de işlediği suçlar nedeniyle İsrail’e yaptırım uygulayacaklarını duyurdu. Lahey Grubu, tüm devletleri İsrail’in Filistin işgalini sona erdirmek için harekete geçmeye davet etti. Dün Hollanda’nın Lahey kentinde bir araya gelen 9 ülke temsilcisi, Gazze’de tekrarlanan savaş suçları nedeniyle İsrail’e karşı uluslararası bir harekete öncülük etmek üzere Lahey Grubu’nun kurulduğunu […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 14 “Seccadeye basmak- fiil.” AHMET GÜNTAN

Ben daha doğar doğmaz basmışım seccadeye— Seccadeye basmak- fiil, dinî saygı uyandıran şeye tersleniş. Bendeki bu yelteniş iradeye dayanmıyor. Daha da önceye giderek diyor ki bellek: Seni oluşturan  küçürek yumurta ile beraber doğduğuna göre annen, ilk durak anneannen, onun karnında olmuş bu işler.  İşte bakın, bilim böyle işler: Demek ki ilk anneannemin karnında basmışım ben […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 13 “Destina” LÂLE MÜLDÜR

Dün gece sen uyurken İsmini fısıldadım Ve hayvanların korkunç Öykülerini anlattım Dün gece sen uyurken Çiçeklere su verdim Ve insanların korkunç Öykülerini anlattım onlara Dün gece sen uyurken Yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana İşte bu yüzden sırf bu yüzden Yeni bir isim verdim sana DESTİNA Sen öyle umarsız uyusan da bir köşede İşte bu […]

Devamını Okuyun

Müteşair Çalışıyor – Rasputin

“MÜTEŞAİR” ÇALIŞIYOR… İBB Yayın Yönetmeni Ahmet Bozkurt. Bu ismi ilk kez Erzincan’da çıkan bir dergi ile duyduk: Le Poète Travaille. O günlerde Enis Batur’un taşra dergilerine destek olmak için ilan verdiğini öğrenen ve Erzincan’da çıkan dergiye Le Poète Travaille adını koyarak özentisini de kibrini de ortaya koyan YKY’den ilan alan AB’nin, edebiyat tarihinde üstünde emanet […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 12 “Kaybetme Sanatı” ELIZABETH BISHOP

Öğrenilmesi güç bir şey değildir kaybetme sanatı görünürde o kadar çok şey niyetlidir ki kaybedilmeye hiç de bir felaket sayılmaz onların kaybolmaları. Her gün bir şey kaybedin. Kabul edin anahtarları kaybetmenin telaşını, boşuna harcanan saati. Öğrenilmesi güç bir şey değildir kaybetme sanatı. Daha çok, daha çabuk kaybetmeye alıştırın kendinizi, yerleri, isimleri, tasarladığınız yolculuk planlarını, nasılsa […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 11 “Bayan Lazarus” SYLVIA PLATH

İşte yine yaptım Her on yılda bir Böyle bir tane beceririm Bir tür ayaklı mucize, tenim Bir Nazi lamba siperliği kadar parlak, Sağ ayağım Tüy kadar hafif Yüzüm ifadesiz, incecik Yahudi kumaşından. Çözün kundağı Ah, sevgili düşmanım. Korkutuyor muyum? – Burnu, göz bebekleri, 32 dişi yerli yerinde mi? Acı nefesi Ertesi gün yok olacak. Yakında, […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 10 “ANNE” Attila JÒZSEF

Bütün bir hafta, aralıksız Annemin görüntüsü geçti gözlerimden Kolunda ağır çamaşır sepeti Çatı katına tırmanırken Ve ben yaramaz, delişmen çocuk Bağırır, tepinirdim yerimde Bıraksın da koca sepeti Çatıya beni taşısın diye O, söylenmeden, bana bakmadan Çıkar, sererdi çamaşırları Göz kamaştıran aklıkta çamaşırlar Sallanır, döner, hışırdarlardı. Ağlamak için çok geç şimdi; Annemi uçuşan kır saçlarıyla Görüyorum […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 9 “Jestlerin Ölümü” Seyhan Erözçelik

Kurumuş güller duruyor masada. Kimin aldığını hatırlıyorum da. ne için aldığını bilemiyorum. Bir zamanlar – bir zamanlar dediysem, çok eski de değil: Birkaç ay önce – gül alırdık. Biz. Hepimiz. Her şey için, yerli yersiz gül alırdık bir zamanlar. Biz. Hepimiz. Gülleri de eskittik. Zaten artık almıyoruz. Gül zamanları geçti. Rüzgâr esti. Sert esti. Jestler […]

Devamını Okuyun