Gece Fısıltısı – Louise Glück

Bu Çağ Dergi > Genel >

Gece Fısıltısı – Louise Glück

Hiç ölmeyecekmiş gibi duranAnnem öldü dün gece. Uzağa kaçmıştı kış aylarca,Ama yine de havada asılı kaldı. Mayıs’ın onuncu günüydü.Şenlendi arka bahçedeSümbül ve elma çiçekleri. Duyabiliyorduk, Maria’nınÇekoslovakya’dan şarkılar söylediğini Ah, nasıl da yalnızdımBöyle şarkıların içinde. Annem ve babam olmadan,Ne kadar da bir başımaydımOnlarsız öyle boş görünüyordu ki aklım. Kaçıyordu dünyadan bütün kokular ve tatlar;Lavaboda bulaşıklarDurulanmış ama […]

Devamını Okuyun

Ancak Yazgıdır Bu – Nilgün Marmara

Sen ne getirdin bana çocukluğundan?şen kahkahalar ulumalar dona kalmalar mı?Üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandıbenim eskil saatlerimde?geçmişsiz ve geleceksiz suç sevinçleri,deniz kıpırtılarınca yürek dalgalanmaları?titreyerek uçurulan köpükten balonlar,anlık aşkın tasarımlar mı? nasıl bir ak konutun isteklendiricisi oldunanılarıma düz baktıranah, ben pembe fistanımla kuşanırdımdantelalı tafta yumuşaklıklasavaşırdım kovmaya, çifte yetkeyihiçlemeye annemi ve uykuyuöğle sonlarında ürkünç odaların! diledin mi yanında […]

Devamını Okuyun

8 Mart Dünya Kadınlar Günü: Bir Modernistin Modernisti: Katherine Mansfield’ın Dehası ve Etkisi Üzerine – Kirsty Gunn

“Mansfield’ın eserleri hakkında düşünmek, edebiyatın asla sadece bir hikaye olmadığını yeniden anlamamı sağlıyor.” Katherine Mansfield Anıt Bahçesi, Yeni Zelanda’nın Wellington kentindeki Thorndon banliyösünün ortasında yer alan huzurlu, dikdörtgen şekilli bir parktır. Adını, eserleri Fransa ve Avrupa’da geniş çapta okunan, ancak İngiliz ve Amerikalı okuyucuların ve eleştirmenlerin dikkatini çekmekte zaman alan, şehrin en ünlü kızı kısa […]

Devamını Okuyun

Mehmet Girgin – Boğa

Boğalarla karşılaşıyorum Burnundan soluyorlar Yol veriyorum Yaz güneşi kadar kızgınlar Cam kenarlarında buğular oluşuyor Çocuk kalp yapıyor buğudan Kalp aşağıya sarkıyor Kalbi saklamak zor Boğalarla gösteri yapıyoruz Kırmızıyı gösterip kaçıyoruz Kırlarda kırlangıç olmak istiyoruz Alıngan bir sürü boğa Kenti geçiyor boydan boya Kenti boyuyoruz Kiremit rengine Kış günü boğaya denk oluyoruz Destek oluyoruz Boynuzlarımızla  

Devamını Okuyun

Prince Ringard: İsyanda yaş sınırı yok

78 yaşında bir anarşist ozan, dinleyicileri genç yaşlı herkes. Yılda yüz adet ücretsiz konser veriyor. Öfkeli ve neşeli. 17 yaşındayken çalışmak istemiyordum, bu yüzden dilendim, şarkı söyledim ve bir arkadaşım bana gitarla eşlik etti. Bir adam bize kabaresinde bir konser teklif etti, biz de kabul ettik ve en beklenmedik yerlerde, genellikle az sayıdaki dinleyicinin önünde […]

Devamını Okuyun

Olmayan Şehir

Aklıma aklım geldi. Halka halka düşünceler havaya saçıldı. Bir ağacın karşısına geçtim. Düşüncemden bulut geçti. Mevsim kış. Bir takım bulutlar ve kaldırım taşları.  Biraz kendi içimde yürüdüm. Kaldırımdan indim. Yolun ortasına geçtim. Kafamı öne eğmiştim. Dirseklerimi masaya dayamıştım. Şehri kafamda dolaştırıyordum. Akşamdı şehrin ışıkları göğün ışıklarına benzemiyordu. Yıldızları aydınlatmak için elektriğe gerek yoktur mesela dedim. Ya […]

Devamını Okuyun

Bu Çağ Şairleri – 30 “Beni Ancak Daha Açık Bir Deniz Kurtarır” İrfan Yıldız

beni ancak daha açık bir deniz kurtarır ilkyaz boğuntularından, son yaz kederlerinden ince, mavi, açık bir deniz alır gider beni derdi gamdan sen gelsen ne yazar gelse on yedi yaşım değme izmaritler yalnız kalır yanımda bu hayta denizin ruhu minik, incecik bir serçe sanki konar akşamın yollarına ne konuk olayım kimseye ne yaren kimse bana […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 2 “James Joyce”

“Taşkınlık ve alkolizme meyilli olan meziyetsiz bir adam” olarak tanımlıyordu İrlandalı yazar kendini. En azından günlük alışkanlıklarında kendini kontrol etmeye ya da düzenliliğe pek eğilimli değildi. Sabahları geç kalkar, öğleden sonraları yazar (“Zihnin en açık olduğu zaman,” derdi) ya da mesleki yükümlülüklerini yerine getirir, faturaları ödemek için de İngilizce ya da piyano dersi verirdi. Akşamları […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 1 “Kafka”

Kafka 1908’de Prag’daki İşçi Kazaları Sigorta Enstitüsü’nde işe girdi, burada düzenli çalışma saatleri işliyordu, Kafka da ya sabah sekizden öğlen ikiye kadar ya da dokuzdan üçe kadar çalışma imkanına sahipti. Önceden farklı bir sigorta firmasında çalışıyordu, yüklü ve uzun mesailerden çok yorulmuştu, haliyle bu iş daha iyiydi ama Kafka hâlâ huzursuz hissediyordu. Ailesiyle birlikte küçücük […]

Devamını Okuyun

Yolculuk – Özgür Soydan

Kaç şehir değiştirmeli, kaç düşünce ve insan yanı başımda, ulaşımsız bir yere kurulu anlam her sıkış tıkış yolculukta o saçma duygu. Arkamda iki kişi şehre ilk karı yağdırdılar, ilk kar hep yalanla iner buralara düşündüm, imge yüklü sığ mısradan daha sıkıcı ne var? – Uzatır mısınız? – Anlamadım. – Uzatır mısınız? Boşlukta kendime yer buldum […]

Devamını Okuyun