İki kara güneş iki göz
Nereye gitsem çöküyorlar
Uzağa oraya çağırıyorlar
Nefesim kesilse boğulsam
Bir adım atsam yeni önüm sıra bir kez daha
İnansam inanılacak şeylere
Bir koku yayılıyor boğuyor beni sesler
Her zaman işte her zaman çöküyorlar
Teyzem hiç taze yumurta pişirmedi bana
Yabanıl yerlere balta girmemiş
Rüzgârın şiddetine çiçeklerin tutsaklığına
Ağaçların yalnızlığına heybetli yalnızlığına
Acı gölge veriyor serinletiyor yalnızlığımı
Kendisi yanıyor güneşten ve sıcaktan
Uzaklar gerisin geri çeviriyor
Beşikten düşüp de bacağım kırıldığına
Daha üç aylıkken ve altı aylıkken
Sen de kara taş kara çocuktun
Daha yeni gidiyordun çıplak ayaklarınla
Kermeli bacaklarınla hacıbabam kumara
Müezzin, imam, kumarbaz
Allah bilir hayatını sürdü masaya
Evde ekmek beklerken siz süt sağarken
Annanem dayak yerdi ninemden
Hemidoğlu kızı aç bırakırken sizi
Kocası öldüydü Rus savaşında
Sonra da evlenmedi azrail
Zincire vuruldu hacıbabam baktı ona
Bilmek hiçbir zaman yetmiyor şifa bulmaya
Yazgım en baştan yazılmış silinmiyor
Geçmiş bir karadelik çekip boğuyor
Artık yok oluyorsun başka bir yerde doğsan da