Evlatlarını yiyen Medusa’sın sen
Üstelik doymayıp, doğurup
Doğurup yiyen yılan saçlı
Bir kovuk olmalı senin rahmin
Yoksa bir kovuktan mı doğdum ben?
Uçan, kan emen memeliler karanlıktır
Memeliler kendi kanlarını içerler
Senin verdiğin süt senin değildir ki
O annenden tüm tüm ataların bağışıdır sana
Boşuna böbürlenme ben emzirdim diye
Emzirdin ama emen de vardı sana
Bütün bir soyun sütüydü o sana kalan
Emzirdiğin sütle zehirlendim
Kara süt, çamur, zift, katran
Ordan geçti bana karanlık
Bir taş kara bir taş yardı
Böldü ruhumu şekilsiz parçalara
Sonra hesabını bana sordun
-Seni doğuracağıma taş doğursaydım.
Taş doğurdun yılan saçlı anne kara
Bir ucube, bir sürüngen, sığmayan
Ne anlamı var iliştiysen dünyaya
Bir kovuktan çıktın iliştin toprağa
Bir köstebek, bir kirpi, bir kaşalot, bir baykuş
Uykusuz kırpmadan seyrediyor tünediği tomruktan
Fırlatıldığı zincirden bağlı sana
Rahminde bir kara ur büyüttün kendi kanınla
Sonra da kesildi göbek bağı geçmedi yarası
(Devam edecek)