Varlığın bir kitap gibi kâtibi yazarı yok,
bölümlerden ibaret
yazılmamış kimselerce hiçbir zaman.
Zannedersin ki iki kere iki
eder bir cennetkuşu,
ve verirsin adını
On üçüncü
Louis’nin
bugün sardunyaya,
yarın omzundaki koyuna.
Kimi zaman bir ciddiyet oturur üzerine
adalardaki bir savaş gibi:
“Ooo kaptanı saçmanın,
olmak için bir insan etmek gerekir insanlığı yerle bir…”
Bir beyefendisin hak sever
vaaz eden sevgiyi pazar günleri
hor görmek içindir diğer günler zira.
Pek taze hatunların
yakında doğuracaklar da: oğlan mı canavar mı bilinmez?
Kelimeler, gölgeler, kristaller satarsın da,
davet edersin sonra o eski asrını
konyağını içip günah çıkarmaya.
Yazarsın sonunda
açık mektubunu hafızaya,
soyut imgeleme, melankoliye
Ancak son sayfalarda buluruz seni,
biraz daha cana yakın:
rahipsin iman yoksunu
hükümdarsın krallığına düşman
şairsin bir alfabe yaratan
müziğin fikrini sormadan
Çeviren: Şevket Kadıoğlu