Geçirgen Çöl

Bu Çağ Dergi > Genel > Şiir > Geçirgen Çöl

Geçirgen Çöl - Batuhan Çağlayan

Geçirgen çöl, dil kesiği yemiş gökyüzü, klor fırtınalarıyla geçiniyoruz yeryüzünde – erimiş et

parçalarıyla, onun iskeletiyle.

 

Bataklık! Bataklık! İçine gömülen yeryüzü tanıkları, artık, çölün damarlarına gömüldük.

 

Kurşuni damla, derime temas et

cıvayla damarlarımı işgal et

kızgın sıvı ruhuma dek ulaşsın

ulvi örtüme ölüm rengini versin.

 

Gecegil gezegenin etçil hayvanları, simasında Neptün buzulları. Çorak, peribacası dünya.

(Daha da korkuncu nedir Aedonitsky?

-Uzamsız olmak.

Olan ve olmayana dair, öteki, asılı kalmayan

yıldız, o işte Aedonistky, cüzzamlı oymacı: Bir Gece

Ustası.)

Somuran karanlığıyla; bacaklarından, ayaklarından, cansız bedeninin tahta yüzünden, o

saplanmış minkaşı fışkırttı kurşuni sıvı – o kurşuni ışığıyla birlikte, fersiz gözlerinde eskil

yansıması görünüyor kumlara; bir som balığı, biraz günlükotu ve gecenin işlediği rüyadan

uyanış kara resmi – kezzapla eritilmiş freski.

 

Ve bir gece şarkısı: ( İrinle yıkanmış defnedilme törenleri

sonsuz mezar, kabul eder ölmüşleri

ey Şeytan! Diri diri yiyen bizleri

görünenlere bürünmüş, avlar gözlerimizden

görür ya da kör, gündüz gece avlar bizi. )

Oy, alkol bulanıklığında bizler!

gömülürüz içtiğimiz yıldızlara.

Oy, alkol bulanıklığında bizler!

gömülürüz yürüdüğümüz kumlara.

 

Bataklık! Bataklık! İçine yürüyen tıpkı hayalde gibi, ölümüne, bu yeryüzü tanıklarının.

Bataklık! Bataklık! Onlar bir başkasıdır – bense gece gezgini.

 

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paylaş
Bağlantıyı kopyala