Benim de var “Kafamda Bir Tuhaflık”: Çağdaş gerçekçiliği yeniden düşünmek… – Mustafa Bayram Mısır

Bu Çağ Dergi > Articles by: Bu Çağ Dergi

Benim de var “Kafamda Bir Tuhaflık”: Çağdaş gerçekçiliği yeniden düşünmek… – Mustafa Bayram Mısır

Başlarken: Bir öz eleştiri ve sorun Kafamda Bir Tuhaflık’ı okuduğumdan beri ben de bir tuhafım. O kadar beğendim ki, okuduğumun, ilk gençliğimde okumakta zorlandığım ve üzerine epeyce de eleştirel yazılar yazdığım Orhan Pamuk olduğundan emin olmakta zorlandım. Uzunca bir süre, yaşlandığımı ve kuramsal tutarlığımın esnediğini, Nâzım’ın öğüdünü tutamadığımı, kendi 19 yaşıma sadakat gösteremediğimi düşündüm. Nihayet, zaten diyalektik […]

Devamını Okuyun

UTANÇ TUTAR SENİ DAİREDE – Meltem Gürlevik’in Herkes Yolunda’sı – Ayşe Şirin Çakmakçı

Bir hikâyenin sonunu bilsek, başlar mıydık onu izlemeye? Bu sorunun daha özelini kendime sorup duruyorum son günlerde, başlar mıydım o sayısız arkadaşlığa, dostluğa, sevgililiğe, sonlarını bilsem. Klişe bir şekilde, yolculuktur hikâyeyi belirleyen desem de sonların baskın ağırlığı üzerime çöküyor. Herkes Yolunda’da hikâye benzer bir şekilde sonuyla belirleniyor. Sonun kendisi, karakteri bir dairenin içine hapsediyor. Daire […]

Devamını Okuyun

Tanrı ve Kader – Emre Söylemez

Tanrı ve Kader biri yaşlı ve huysuz diğeri genç ve huzursuz biraz daha kalsa vazgeçecek gibi biri öbürü sakin fakat bu durumdan yorulmuş yeşildi gözleri ve mordu altı genç olanın saçları kirli ama sakalları seyrek ağırdı yaşlı olan sınayan yanıydı bu geçimsizdi genç ve sınanmayacak kadar kendinde dişleri görünüyordu gülümseyince gülünce elini kaşına götürüyordu ötekisi […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 6 – Thomas Mann

Mann her sabah sekizde kalkardı. Yataktan çıktıktan sonra eşiyle bir fincan kahve içer, banyo yapar ve giyinirdi. Sekiz buçukta yine eşiyle birlikte kahvaltıya otururdu. Dokuzda çalışma odasına kapanır, ziyaretçilerin, telefon görüşmelerinin ve aile üyelerinin radarından çıkardı. Dokuz-on iki arası çocukların gürültü yapması kesinlikle yasaktı çünkü bu saatler Mann’ın en verimli olduğu zaman dilimiydi. Zihni en […]

Devamını Okuyun

Gazzeliler hicret mi etsin tehcir mi edilsin – İbrahim Kiras

İsrail hükümetinin “Filistinlilerden arındırmak” amacıyla iki yıldır ölüm yağdırdığı Gazze için dünyanın elinden gelen bir şey yok gibi görünüyor. İslam dünyasının Filistin denildiğinde mangalda kül bırakmayan liderlerinin de elinden gelen bir şey yok aslında. Dışişleri Bakanı Fidan, önceki gün Antalya Diplomasi Forumu’nun kapanışında gayet realist bir yorumda bulundu. “Günün sonunda Amerika’nın desteği kesilmediği sürece soykırımın sona ermeyeceği ortada” dedi. […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 5 – Sylvia Plath

Plath, on bir yaşından otuz yaşına kadar yani intihar edene kadar günlük tutmuştu; bu günlükler, üretken bir yazma takvimi oluşturmanın ve buna bağlı kalmanın çabalarıyla doludur. “Bundan sonra bak bakalım yapabiliyor musun: alarmı yedi buçuğa kur, sonra yorgun olsan da olmasan da kalk,” diyordu 1959 ocak ayında tutulan bir günlükte. “sekiz buçukta kahvaltı, ev temizliği […]

Devamını Okuyun

Tahterevallide Sallanan Şarkı – Suat Bilgi

Bezden yapılmış 6 sırt çantam var Biri küçük dayımın haşarılıklarıyla dolu  Bir tutam da gülüşü. İkincisinde en küçük teyzemin çilleri var Yüzünden ve ellerinden çilleri. Üçüncü çantam annemin gözyaşları Biraz da bizden bişeyler. Benden, abimden, ablamdan, küçük kız kardeşimden. Dördüncü çantam anneanneme ait Anneannemin bizi eğlendirmek için salladığı takma dişleri, bir de gözlükleri. Beşinci çantam […]

Devamını Okuyun

21 Mart Dünya Şiir Günü Bildirisi – Yaşar Miraç

SAHTEKARLIĞA KARŞI ŞİİR Türkçede şiir, suyun akışından gelen sestir: ırıl ırıl, şırıl şırıl… Su kirlendi, bulandı ve doğal sular, kaynaklar azaldı. Gerçek şiirin yerini doğallığını yitire yitire, yapay, kurgusal, sanal bir gösteriye dönüşen sahte bir şiir aldı. Şiir, kurnazların, cinfikirlilerin, hin ve hınzırların oyuncağı oldu. Sahte, yapay sular gibi, sahte, yapay şiirler çoğaldı. Bugün dünyamız […]

Devamını Okuyun