– yeliz ‘e
atıldık
bir yol
bir yol daha / hiç.
eğilerek at arabasından , elimdeki değnekle ardımdaki izleri sildim . çift kanatlı kapılar ardında suyun geçtiği yerden geçti ellerim… önce su sonra sen , sonra gözlerin.
gözlerin … bir yakup itirazı gözlerin ispanyol ipeği sabahlarda …
ve sonra
bekledim seni çağrılmayan taşların kaplı kayasında…
yürüdük / durduk
güldük ve ağladık
sustuk ve konuştuk
bazı meyvaların arkaik tadında. bin yavru bin ağız mantarın tadında gar boyunca ve öldürdüğüm en genç postacı şimdi kapının ardında …
hikmetle kır çalgını
oluk suyu bana çalınca …