Serseri Bulut
Kökünden söküp çıkarırım seni
Kalbim sus! Sus artık!
Kaşlarım masalarda, ellerim zaten olmadı
Ensem ürperiyor, tüylerim diken diken zaten
Yalanlar yıkılıyor üzerime, imdat
Herhangi bir yerde yürür iken
Tutuyor pimpis gövdemi periler
Diyor ki biri, belli liderleri:
“İnanmadın, dişlerini saydım bize gülerken
Burnun hafifçe bir dışarı uğrardı
Gözlerin kısılırdı, yüzünde osuruk otları biterdi
Malum ahmakça zevkinden.
Ama bak, bak ve sus, sus
Susmak bazen çok şey söylemektir
Ve bedelini ödeyeceğin kelimeler dönmez etrafında
Acaba sen mi insafsız. bakir evlat.
dalgalı deniz
ben mi yoksa,
hayattayım?
Hangimiz peri, cin, hangimiz etten buttan
Ben hiç olmazsa yaşıyorum kendi hayatımda
Bunlar da benim gibi bak, hepsi peri
Ya peki sen masalarla sandalyeler arasında
Benziyorsun serseri bir buluta.
Ne perisin, cinsin ne de insan etten buttan.”
Kalbim sus! Sus artık!
Kökünden söküp çıkarırım seni!
Ocak 1986
Not: Şiir, İkindi Yazıları’nın Temmuz 1991 tarihli sayısında yayımlanmış ve tam 33 yıl sonra bir tesadüf eseri Bekir Fuat tarafından ortaya çıkarılmıştır. Şİir yazıldığında şair henüz 21 yaşındaydı.