Türkiye Yüzyılı İçin Erkekçe Söylenmiş Birkaç Söz

Bu Çağ Dergi > Genel

Türkiye Yüzyılı İçin Erkekçe Söylenmiş Birkaç Söz

Mayıs 2023   “Çobanlığın felsefesini anlamayan onun psikolojisini yaşamayan  insan yönetemez. Ben de bir çobanım.” Recep Tayyip Erdoğan   Kültürel anlamda tanrı tahayyülümüzü gözlemlediğimizde insan biçimci ve “erkek” bir tanrıyla karşılaşırız. Bilinmek için yaratılan kozmos, basitçe bir gövde gösterisidir çünkü. Pipisini amcalara göstermesi söylenen bir çocuğun yaptığından utanması şöyle dursun örtük bir hayranlıkla erkekliğini sergilemesi […]

Devamını Okuyun

UTANÇ TUTAR SENİ DAİREDE – Meltem Gürlevik’in Herkes Yolunda’sı – Ayşe Şirin Çakmakçı

Bir hikâyenin sonunu bilsek, başlar mıydık onu izlemeye? Bu sorunun daha özelini kendime sorup duruyorum son günlerde, başlar mıydım o sayısız arkadaşlığa, dostluğa, sevgililiğe, sonlarını bilsem. Klişe bir şekilde, yolculuktur hikâyeyi belirleyen desem de sonların baskın ağırlığı üzerime çöküyor. Herkes Yolunda’da hikâye benzer bir şekilde sonuyla belirleniyor. Sonun kendisi, karakteri bir dairenin içine hapsediyor. Daire […]

Devamını Okuyun

Tanrı ve Kader – Emre Söylemez

Tanrı ve Kader biri yaşlı ve huysuz diğeri genç ve huzursuz biraz daha kalsa vazgeçecek gibi biri öbürü sakin fakat bu durumdan yorulmuş yeşildi gözleri ve mordu altı genç olanın saçları kirli ama sakalları seyrek ağırdı yaşlı olan sınayan yanıydı bu geçimsizdi genç ve sınanmayacak kadar kendinde dişleri görünüyordu gülümseyince gülünce elini kaşına götürüyordu ötekisi […]

Devamını Okuyun

Günlük Ritüeller 6 – Thomas Mann

Mann her sabah sekizde kalkardı. Yataktan çıktıktan sonra eşiyle bir fincan kahve içer, banyo yapar ve giyinirdi. Sekiz buçukta yine eşiyle birlikte kahvaltıya otururdu. Dokuzda çalışma odasına kapanır, ziyaretçilerin, telefon görüşmelerinin ve aile üyelerinin radarından çıkardı. Dokuz-on iki arası çocukların gürültü yapması kesinlikle yasaktı çünkü bu saatler Mann’ın en verimli olduğu zaman dilimiydi. Zihni en […]

Devamını Okuyun

Malina, Senden Ne de Çok Var – Selma Cengiz

İnsan, hayatın neresinden başlamalı, büyüyüp mü küçülmeli, önce küçülüp sonra mı büyümeli? h  a n  g i  s i  ? İnsan önce kendisinde küçülmeli. O küçücük olan, nereden geldiği, tam da belirlenemeyen o sese, o küçücük sese öncesinde varmalı. Onunla yaşamalı, uzun dinlemeli. Onu kim yaraladıysa bilmeli. Rak rak idrak İdim benden ırak Sev beni […]

Devamını Okuyun

ANA DİLİ TÜRKÇE OLAN ÜLKEDE, TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENLİĞİNE 29 KONTENJAN AYRILMASI

Konuşuyoruz ama nasıl? Yazıyoruz ama nasıl? Dinliyoruz ama nasıl? Anlıyoruz ama nasıl? Anlaşıyoruz ama nasıl? 23 yıldır iktidarda olan Ak Parti hükümeti, bu süre boyunca halka konuşmayı unutturdu, yazmayı unutturdu, dinlemeyi unutturdu, anlamayı unutturdu, anlaşmayı unutturdu. Gelinen noktada iletişim kurmak için yegane ihtiyacımız olan dilimizi, hiçbir mahiyeti olmayan eğitim anlayışıyla yerle bir etti. Bugün lise […]

Devamını Okuyun

Gazzeliler hicret mi etsin tehcir mi edilsin – İbrahim Kiras

İsrail hükümetinin “Filistinlilerden arındırmak” amacıyla iki yıldır ölüm yağdırdığı Gazze için dünyanın elinden gelen bir şey yok gibi görünüyor. İslam dünyasının Filistin denildiğinde mangalda kül bırakmayan liderlerinin de elinden gelen bir şey yok aslında. Dışişleri Bakanı Fidan, önceki gün Antalya Diplomasi Forumu’nun kapanışında gayet realist bir yorumda bulundu. “Günün sonunda Amerika’nın desteği kesilmediği sürece soykırımın sona ermeyeceği ortada” dedi. […]

Devamını Okuyun

Yaşama Meraklıklar İçin 10 Reçete ve Birkaç Prospektüs

Reçete 1: Kutsal: Arzuların ve bilinmezlerin için tanrılar yarat. Dilediğin zaman onları öldürebilirsin. Reçete 2: Beden İşçiliği: Az düşün, çokça itaat et ve tüket, borcunun asgarisini zamanında öde. Emeğinin karşılığıyla asgari ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra geri kalan toplamı alt reçetelerdekilere dağıt. (Özellikle 3,4,5 nolu reçeteler) Yan etkiler: Aşırı mutluluk, aşırı mutsuzluk, eşini aldatmak, eşini ve çocuklarını doğramak gibi birbirinden bağımsız […]

Devamını Okuyun

Kazıcılarla Toplayıcılar

Dünyanın en büyük şairlerinden Perulu Cesar Vallejo kazıcı bir şairdir: Demem o ki, şiiri sözcüklerde ve onların çağrışım alanlarında değil, sözcüklerin öncesinde, sadece duyuş ve hâl vardır. Henüz şekil bulmamışlardır, bir yoğunluk halindedirler, bir gaz kütlesi gibi tıpkı. Arayışı yayılan yüzeyde değil, kazılan derinliklere doğrudur. Kazıcı şair, deneysel arayışlarını da, duyarlık alanında yapar. Onun deney […]

Devamını Okuyun